Ay Karanlık şiir analizi, Ahmed Arif’in hem bireysel hem de toplumsal duyarlılıklarını güçlü bir şekilde ifade ettiği bu başyapıtı ele alıyor. Ay Karanlık şiiri, melankoli, aşk ve isyan temalarını halk kültürüyle modern şiir anlayışını harmanlayarak okuyucuya sunar. Bu analizde, Ahmed Arif’in kullandığı imgeler, metaforlar ve şiirin derin anlam katmanları ayrıntılı bir şekilde inceleniyor.

Ay Karanlık

Maviye
Maviye çalar gözlerin,
Yangın mavisine.
Rüzgarda asi,
Körsem,
Senden gayrısına yoksam,
Bozuksam,
Can benim, düş benim,
Ellere nesi?
Hadi gel,
Ay karanlık...

İtten aç,
Yılandan çıplak,
Vurgun ve bela
Gelip durmuşsam kapına.
Var mı ki doymazlığım?
İlle de ille
Sevmelerim,
Sevmelerim gibisi?
Oturmuş yazıcılar
Fermanım yazar.
N’olur gel,
Ay karanlık...

Dört yanım puşt zulası,
Dost yüzlü,
Dost gülücüklü
Cıgaramdan yanar.
Alnım öperler,
Suskun, hayın, çıyansı.
Dört yanım puşt zulası,
Dönerim dönerim çıkmaz.
En leylim gecede ölesim tutmuş,
Etme gel,
Ay karanlık...

Ahmed Arif

Ay Karanlık Şiir Analizi: Ahmed Arif’in Melankoli ve İsyanı

1. Şiirin Biçimsel ve Kurgusal Yapısı

a. Serbest Nazım ve Ritmik Yapı

  • Ay Karanlık şiiri, serbest nazım biçiminde yazılmıştır. Ahmed Arif, serbest şiir formunu kullanarak duygularını daha özgür bir şekilde ifade eder. Bu biçim, şairin isyanını ve melankolisini daha güçlü yansıtır.
  • Şiirin ritmi, tekrar eden dizeler ve imgelerle sağlanır. Özellikle “Ay karanlık…” ifadesinin her bölümde tekrarlanması, şiirin melankolik atmosferini vurgular ve okuyucunun dikkatini bu duygu yoğunluğuna çeker.

b. Anlatım Tekniği

  • Şair, içsel monolog ve doğrudan hitap tekniğiyle sevgiliye seslenir. Bu anlatım, okuyucuyu şiirin merkezine çeker ve şairin duygularını birebir deneyimlemesini sağlar:
    • “Hadi gel, Ay karanlık…”

c. Söyleyiş Gücü ve Halk Dili

  • Ahmed Arif, halk söyleyişlerinden beslenen bir üslup kullanır. Bu, şiire hem samimi hem de güçlü bir ifade kazandırır:
    • “İtten aç, yılandan çıplak, vurgun ve bela…”

d. Tekrarların Anlamı

  • Tekrar eden imgeler ve ifadeler, şiirin ana temasını güçlendirir. Özellikle “Ay karanlık…” ifadesi, hem atmosfer yaratır hem de şairin ruh halini ifade eden bir metafor haline gelir:
    • Bu ifade, şairin karanlık bir dönemde olduğunu ve belirsizlik içinde bir çıkış aradığını simgeler.

2. Şiirde Kullanılan İmgeler ve Semboller

Ahmed Arif’in Ay Karanlık şiiri, imgeler ve semboller açısından oldukça zengin bir yapıya sahiptir. Şair, bireysel ve toplumsal duygularını ifade etmek için doğa, hayvanlar ve gündelik yaşamdan güçlü imgeler kullanır. Bu imgeler, okuyucunun şairin hislerini daha derinlemesine anlamasını sağlar.


a. “Ay Karanlık” İmgesi

  • Şiirin başlığı ve tekrarlanan ana imgesi olan “Ay karanlık”, hem fiziksel hem de duygusal bir metafor olarak kullanılır. Bu ifade, şairin bulunduğu dönemin belirsizliklerini, karamsarlığını ve umutsuzluğunu simgeler:
    • “Hadi gel, Ay karanlık…”
  • “Ay karanlık” aynı zamanda bir özgürlük ve kurtuluş çağrısıdır. Şair, bu karanlık atmosferden çıkmak için sevgiliye ve umuda yönelir.

b. Mavi ve Yangın İmgeleri

  • Şair, sevgilinin gözlerini “maviye” benzeterek, hem umut hem de tutkulu bir özlem ifade eder:
    • “Maviye çalar gözlerin, yangın mavisine.”
  • “Yangın” kelimesi, bu mavinin sadece huzuru değil, aynı zamanda yakıcı bir tutku ve acıyı simgelediğini gösterir.

c. Hayvan İmgeleri

  • Şair, çevresindeki düşmanlıkları ve güvensizlikleri hayvan imgeleriyle ifade eder:
    • İt ve Yılan: Açlık, çıplaklık ve tehlike gibi zorlukları temsil eder:
      • “İtten aç, yılandan çıplak, vurgun ve bela…”
    • Çıyan: İhaneti ve sinsiliği simgeler. Bu imgeler, şairin güvensizlik ve çaresizlik hislerini vurgular.

d. Dört Yanım Puşt Zulası

  • Bu güçlü metafor, şairin etrafını saran ihanet ve tehlikeleri ifade eder. “Puşt zulası”, şairin dost sandığı insanların hainliklerini ima eder:
    • “Dört yanım puşt zulası, dönerim dönerim çıkmaz.”
  • Bu ifade, aynı zamanda şairin yalnızlığını ve toplumsal baskıyı hissettiren güçlü bir eleştiridir.

e. Sevgili ve Özlem

  • Şair, sevgiliyi bir kurtuluş ve huzur kaynağı olarak görür. Ancak bu özlem, aynı zamanda şairin acısını artırır:
    • “Maviye çalar gözlerin, rüzgarda asi.”

f. Yazıcılar ve Ferman İmgesi

  • “Yazıcılar” ve “ferman” imgeleri, şairin kaderini ve toplumun baskıcı düzenini ifade eder. Bu imgeler, şairin üzerinde hissedilen kontrol ve zorunlulukları simgeler:
    • “Oturmuş yazıcılar, fermanım yazar.”

3. Şiirin Tematik Derinliği ve Toplumsal Eleştiri

Ahmed Arif’in Ay Karanlık şiiri, bireysel bir aşk ve özlem hikayesi gibi görünse de, derinlerde toplumsal eleştiri ve mücadele temalarını barındırır. Şair, bireysel duygularını toplumsal bir bağlama yerleştirerek evrensel bir anlam yaratır.


a. Toplumsal Eleştiri ve İsyan

  • Şair, çevresindeki adaletsizliklere ve ihanetlere karşı sert bir eleştiri getirir. Bu eleştiriler, hem bireysel hayal kırıklıklarını hem de dönemin siyasi ve toplumsal baskılarını yansıtır:
    • “Dört yanım puşt zulası, dost yüzlü, dost gülücüklü.”
  • “Puşt zulası” ifadesi, toplumdaki ikiyüzlülükleri ve gizli tehlikeleri simgeler. Şair, bu ifade aracılığıyla, samimiyetsiz insan ilişkilerine ve güvensizliğe dikkat çeker.

b. Direniş ve Özgürlük Arayışı

  • Şiirdeki asi ton, şairin özgürlük ve direniş arayışını ortaya koyar. Ahmed Arif, zorluklara ve baskılara rağmen umudunu yitirmemiş bir mücadele insanıdır:
    • “En leylim gecede ölesim tutmuş, etme gel, ay karanlık…”
  • Şair, karanlık ve umutsuz bir ortamda bile sevgiliye ve sevgiye tutunarak direnç göstermektedir.

c. Bireysel ve Toplumsal Melankoli

  • Şair, bireysel acılarını toplumsal bir bağlamda sunar. Bu durum, şiire hem kişisel hem de evrensel bir boyut kazandırır:
    • “Alnım öperler, suskun, hayın, çıyansı.”

d. İhanet ve Güvensizlik

  • Şair, çevresindeki insanların ihanetlerini ve içten pazarlıklı tutumlarını vurgular. Bu durum, onun hem bireysel hem de toplumsal bir yalnızlık hissetmesine neden olur:
    • “Dost yüzlü, dost gülücüklü, cıgaramdan yanar.”
  • Şairin bu yalnızlığı, aynı zamanda toplumsal düzenin birey üzerindeki baskısını da eleştirir.

e. Aşk ve Toplum Arasındaki Çelişki

  • Şair, sevgiliye duyduğu özlemi toplumsal koşullardan ayıramaz. Aşk, hem bir kaçış hem de bir sığınak olarak işlenir. Ancak bu sığınak bile tam anlamıyla huzur sağlayamaz:
    • “Hadi gel, ay karanlık…”
  • Şairin sevgiliye çağrısı, aynı zamanda bir kurtuluş arayışıdır. Ancak bu kurtuluşun ne kadar mümkün olduğu belirsizdir.

f. Asi Ruh ve İçe Dönüş

  • Ahmed Arif’in şiirlerinde asi bir ruh ve içe dönük bir melankoli vardır. Şair, bu şiirde de kendi iç dünyasındaki çatışmaları ve toplumsal eleştirilerini bir arada işler:
    • “Oturmuş yazıcılar, fermanım yazar. N’olur gel, ay karanlık…”

4. Şiirde Aşk ve Özlem Teması

Ahmed Arif’in Ay Karanlık şiiri, derin bir aşk ve özlem duygusuyla bezenmiştir. Şair, sevgiliye duyduğu tutkuyu, özlemi ve onun yokluğunda hissettiği yalnızlığı yoğun bir melankoliyle dile getirir. Aşk, burada hem bir kurtuluş hem de acının kaynağıdır.


a. Sevgilinin Özellikleri ve Özlem

  • Şair, sevgiliyi benzersiz ve ulaşılmaz bir figür olarak tasvir eder. Onun gözlerini, rüzgara ve yangına benzeterek, aşkın hem yakıcı hem de özgürleştirici yönünü vurgular:
    • “Maviye çalar gözlerin, yangın mavisine.”
  • Şairin sevgiliye duyduğu özlem, her dizede hissedilir. Bu özlem, şairin yalnızlığı ve çaresizliği ile iç içedir.

b. Aşkın Kurtarıcı Rolü

  • Şair, sevgiliyi bir sığınak ve kurtuluş kaynağı olarak görür. Onun varlığı, şairin karanlık dünyasına bir ışık getirir:
    • “Can benim, düş benim, ellere nesi? Hadi gel, ay karanlık…”
  • Ancak bu kurtuluşun gerçekleşememesi, şairin melankolisini daha da derinleştirir.

c. Platonik ve Ulaşılmaz Aşk

  • Şair, sevgiliye ulaşmanın imkansızlığını kabullenmiştir. Bu imkansızlık, şiirin duygusal tonunu belirler ve özlemi daha da yoğunlaştırır:
    • “Etme gel, ay karanlık…”

d. Aşk ve Tutkunun Zıtlıkları

  • Şair, aşkı hem bir huzur kaynağı hem de bir çatışma unsuru olarak ele alır. Sevgili, onun en büyük mutluluğu olabilecekken, aynı zamanda en büyük acısının kaynağıdır:
    • “İlle de ille sevmelerim, sevmelerim gibisi.”

e. Aşk ve Zaman İlişkisi

  • Şair, sevgiliye duyduğu aşkın zamanla aşındığını veya olgunlaştığını hissetmez. Bu aşk, değişmez bir tutku ve özlemle varlığını sürdürür. Zamanın geçişi, bu aşkı ne artırır ne de azaltır; sadece acıyı derinleştirir:
    • “Zaman durmuş gibi, ay karanlık…”

Aşkın Evrensel Boyutu

  • Şairin sevgiliye duyduğu aşk, bireysel olmaktan öte evrensel bir boyut kazanır. Şiir, her okuyucunun kendi özlem ve aşk duygularıyla bağ kurabileceği bir anlatım sunar.

5. Şiirde Melankoli ve İsyan

Ahmed Arif’in Ay Karanlık şiiri, derin bir melankoli ve asi bir ruh haliyle yoğrulmuştur. Şair, bireysel duygularını toplumsal baskılarla harmanlayarak, şiire hem kişisel bir hüzün hem de kolektif bir direniş havası kazandırır.


a. Melankolinin Kaynakları

1. Sevgilinin Yokluğu
  • Şair, sevgilinin uzaklığını ya da imkansızlığını derin bir acıyla hisseder. Bu yokluk, onun ruhunda onarılmaz bir boşluk yaratır:
    • “Hadi gel, ay karanlık…”
  • Sevgili, şair için bir umut kaynağıdır. Ancak bu umudun gerçekleşmemesi, melankoliyi daha da artırır.
2. Yalnızlık ve Çaresizlik
  • Şair, hem bireysel hem de toplumsal bir yalnızlık içinde sıkışıp kalmıştır. Çevresindeki insanlara olan güvensizliği, yalnızlık duygusunu daha da derinleştirir:
    • “Dört yanım puşt zulası, dost yüzlü, dost gülücüklü.”
3. Varoluşsal Acı
  • Şairin melankolisi, yalnızca aşk ya da toplumsal baskılarla sınırlı değildir. Bu melankoli, aynı zamanda bir varoluş sancısını da ifade eder. Yaşamın anlamı ve bireyin bu anlam içindeki yeri, şiirde dolaylı bir şekilde sorgulanır:
    • “En leylim gecede ölesim tutmuş, etme gel, ay karanlık…”

b. Asi Ruh ve İsyan

1. Topluma Karşı İsyan
  • Şair, toplumun çürümüşlüğüne ve adaletsizliğine karşı açık bir isyan halindedir. Bu isyan, sert ve doğrudan ifadelerle dile getirilir:
    • “Dost yüzlü, dost gülücüklü, cıgaramdan yanar.”
  • Şair, çevresindeki insanların sahte dostluklarını ve iki yüzlülüklerini sert bir şekilde eleştirir.
2. Kader ve Zorluklara Karşı Mücadele
  • Şair, kendisine dayatılan zorluklara ve yazgıya karşı direnç gösterir. Bu mücadele, şiirin hem içeriğinde hem de üslubunda belirgin bir şekilde hissedilir:
    • “Oturmuş yazıcılar, fermanım yazar.”
3. Aşka ve Sevgiliye İsyan
  • Şair, bir yandan sevgiliye olan özlemini dile getirirken, diğer yandan bu aşkın kendisine verdiği acıya karşı bir isyan halindedir. Bu çelişki, şiirin duygusal yoğunluğunu artırır:
    • “Sevmelerim, sevmelerim gibisi…”

c. Şiirin Melankolik ve Asi Tonunun Etkisi

  • Şiirde melankoli ve isyan bir arada işlenmiştir. Bu iki tema, birbiriyle çatışsa da, şiirin bütünlüğünü ve etkileyiciliğini artırır. Şairin melankolisi, onun derin acılarını ve kırgınlıklarını yansıtırken; isyanı, bu acılara rağmen direnç göstermesini ifade eder.

6. Şiirin Edebi ve Tematik Değeri

Ahmed Arif’in Ay Karanlık şiiri, hem bireysel duyguların yoğunluğunu hem de toplumsal gerçeklikleri bir araya getiren güçlü bir eserdir. Şairin dili, imgeleri ve temaları birleştirme biçimi, şiirin edebi ve tematik değerini üst düzeye taşır.


a. Şiirin Edebi Değeri

1. Halk Dili ile Sanatsal Üslubun Uyumu
  • Ahmed Arif, halk söyleyişlerini şiirsel bir zarafetle birleştirir. Şiirin doğal ve samimi bir dil kullanmasına rağmen, derin bir sanatsal estetik taşır:
    • “İtten aç, yılandan çıplak, vurgun ve bela…”
  • Bu üslup, şiirin hem geniş bir okuyucu kitlesine hitap etmesini sağlar hem de edebi açıdan üst düzey bir yapıya sahip olmasını destekler.
2. Şiirin Ritmik ve Melodik Yapısı
  • Şiirin tekrarlayan imgeleri ve melodik akışı, okuyucuda hem duygusal hem de estetik bir etki yaratır. Özellikle “Ay karanlık” dizesinin sürekli tekrar edilmesi, şiire bir ritim kazandırır.
3. Zengin İmge Kullanımı
  • Ahmed Arif’in imgeleri, hem bireysel hem de toplumsal anlamlar taşır. Bu imgeler, okuyucunun şiiri farklı açılardan yorumlamasına olanak tanır:
    • “Dört yanım puşt zulası, dost yüzlü, dost gülücüklü.”

b. Şiirin Tematik Değeri

1. Aşk ve Özlem
  • Şairin sevgiliye olan tutkusu, şiirin en güçlü temalarından biridir. Ancak bu aşk, bireysel bir duygunun ötesine geçerek evrensel bir boyut kazanır. Sevgili, hem bir umut hem de bir hayal kırıklığı kaynağıdır:
    • “Maviye çalar gözlerin, yangın mavisine.”
2. Melankoli ve Yalnızlık
  • Şair, yalnızlığı ve içsel çatışmalarıyla şiire derin bir melankoli katmıştır. Bu melankoli, bireysel acılarla toplumsal sorunların birleştiği bir noktada şekillenir.
Toplumsal
  • Şiirde, dönemin toplumsal sorunlarına yönelik güçlü bir eleştiri vardır. Şair, adaletsizliklere ve ikiyüzlülüklere karşı direnişini şiirle ifade eder:
    • “Oturmuş yazıcılar, fermanım yazar.”
4. Umut ve İsyanın Çelişkisi
  • Şiirdeki en belirgin tematik unsurlardan biri, umut ve isyan arasındaki çelişkidir. Şair, bir yandan karanlık bir atmosferde umudunu korumaya çalışırken, diğer yandan bu umudu boğan çevresel koşullara isyan eder:
    • “En leylim gecede ölesim tutmuş, etme gel, ay karanlık…”

c. Ahmed Arif’in Edebi Mirası

  • Ay Karanlık, Ahmed Arif’in güçlü şair kimliğini ve edebi mirasını en iyi yansıtan eserlerden biridir. Şair, bu şiiriyle Türk edebiyatına hem sanatsal hem de toplumsal anlamda derin bir katkı sağlamıştır.

7. Şairin Edebi Kimliği ve Şiirle İlişkisi

Ahmed Arif, Türk edebiyatında halk şiiri ile modern şiir anlayışını birleştiren özgün bir şairdir. Onun şiirleri, hem bireysel duyguları hem de toplumsal meseleleri derin bir içtenlikle dile getirir. Ay Karanlık şiiri, Ahmed Arif’in bu özgün kimliğini ve şiir anlayışını en iyi yansıtan eserlerden biridir.


a. Ahmed Arif’in Şair Kimliği

  • Halk Kültürü ile Modern Edebiyatın Harmanı: Ahmed Arif, şiirlerinde halk kültürünün imgelerini ve dilini modern şiir teknikleriyle birleştirir. Bu harmanlama, onun eserlerini hem geniş kitlelere ulaşabilir hem de edebi açıdan derinlikli hale getirir.
  • Sosyal Duyarlılık: Şairin toplumsal meseleler karşısındaki duyarlılığı, onun edebiyatını şekillendiren temel unsurlardan biridir. Ay Karanlık, bireysel bir aşk şiiri gibi görünse de, şairin toplumsal duyarlılığını yansıtan derin bir eleştiri barındırır.

b. Şairin Şiirle Kurduğu Bağ

  • Ahmed Arif’in şiirleri, onun iç dünyasını ve yaşadığı dönemin ruh halini anlamak için bir anahtar niteliğindedir. Ay Karanlık şiirinde, şairin bireysel acıları ve toplumsal baskılar karşısındaki direnişi belirgin bir şekilde hissedilir.
  • Şiir, Ahmed Arif’in melankolik ve isyankar ruh halinin bir yansımasıdır. Bu, şairin yaşamındaki mücadeleleri ve toplumsal adaletsizliklere karşı duruşunu anlamak için önemli bir ipucudur.

8. Şiirin Türk Edebiyatındaki Yeri

a. Modern Türk Şiirindeki Yeri

  • Ay Karanlık, Türk edebiyatında bireysel ve toplumsal duyguların birleştiği güçlü bir örnek olarak öne çıkar. Ahmed Arif, bu şiirle modern Türk şiirine hem içerik hem de üslup açısından yenilik getirmiştir.
  • Şiirin zengin imgeleri, güçlü anlatımı ve halk söyleyişlerinden beslenen üslubu, onu çağdaş Türk şiirinin unutulmaz eserleri arasına yerleştirir.

b. Toplumcu Gerçekçi Şiir İçindeki Konumu

  • Ahmed Arif, toplumcu gerçekçi şiir anlayışının önemli temsilcilerinden biridir. Ancak, Ay Karanlık şiiri, yalnızca ideolojik bir duruşu değil, aynı zamanda bireysel duyguların evrenselliğini de içerir.
  • Şiir, aşk ve özgürlük temalarının bireysel ve toplumsal boyutlarını bir araya getirerek, okuyuculara farklı katmanlarda anlam sunar.

c. Evrensel Boyutu

  • Ay Karanlık, yalnızca Türk edebiyatı içinde değil, evrensel bir bağlama da sahiptir. Şairin kullandığı imgeler ve temalar, aşk, yalnızlık ve özgürlük gibi evrensel duyguları ifade eder. Bu, şiirin farklı kültürlerden okuyuculara hitap etmesini sağlar.

9. Sonuç ve Değerlendirme

a. Şiirin Genel Değerlendirmesi

  • Ahmed Arif’in Ay Karanlık şiiri, bireysel acılar ve toplumsal eleştirilerin harmanlandığı bir başyapıttır. Şair, bu eserde halk kültüründen ve modern edebiyattan beslenen özgün bir dil kullanmıştır.
  • Şiirin melankolik ve asi tonu, okuyucuyu derin bir duygusal yolculuğa çıkarır. Bu, şiirin hem bireysel hem de toplumsal bir etki yaratmasını sağlar.

b. Ahmed Arif’in Edebi Mirası

  • Ay Karanlık, Ahmed Arif’in şair kimliğini ve edebi mirasını en iyi temsil eden eserlerden biridir. Şairin toplumsal duyarlılığı, aşkı ve isyanı, bu şiirde unutulmaz bir şekilde bir araya gelir.

c. Tematik ve Edebi Değer

  • Şiirin aşk, yalnızlık, özgürlük ve isyan gibi temaları, onu Türk edebiyatında ölümsüz bir eser haline getirir. Ahmed Arif’in özgün üslubu ve zengin imgeleri, Ay Karanlık şiirini hem estetik hem de tematik açıdan unutulmaz kılar.

Ahmed Arif’in “Ay Karanlık” şiiri üzerine akademik çalışmalar bulunmaktadır. İşte bu konuda erişebileceğiniz bazı kaynaklar:

  1. “Bir Mikro Üslup İnceleme Denemesi: Ahmed Arif’in Merhaba, İçerde, Ay Karanlık Şiirlerinde Üslup”
    • Yazar: Şahap Bulak
    • Yayın Yılı: 2016
    • Özet: Bu makalede, Ahmed Arif’in “Merhaba”, “İçerde” ve “Ay Karanlık” adlı şiirleri mikro üslup inceleme yöntemiyle dil, muhteva ve sanat açısından analiz edilmiştir.
    • Erişim: Dergipark
  2. “Ahmed Arif’in Şiir Anlayışı ve Gelenekle İlişkisi”
    • Yazar: Yusuf Aydoğdu
    • Yayın Yılı: 2020
    • Özet: Bu çalışma, Ahmed Arif’in şiir anlayışını ve gelenekle kurduğu ilişkiyi incelemektedir.
    • Erişim: Dergipark
  3. “Ahmed Arif’in Diyarbekir Kalesinden Notlar ve Adiloş Bebenin Ninnisi Şiirinin Sözceleme Kuramı Çerçevesinde İncelenmesi”
    • Yazar: Ebru Aksu
    • Yayın Yılı: 2023
    • Özet: Bu makale, Ahmed Arif’in “Diyarbekir Kalesinden Notlar ve Adiloş Bebenin Ninnisi” adlı şiirini sözceleme kuramı çerçevesinde analiz etmektedir.
    • Erişim: Dergipark

Bu kaynaklar, Ahmed Arif’in şiirleri ve özellikle “Ay Karanlık” üzerine derinlemesine analizler sunmaktadır.

İlgili Bağlantılar

Hasretinden Prangalar Eskittim Şiir Analizi: Ahmed Arif(Yeni sekmede açılır)

Kaldırımlar Şiir Analizi: Necip Fazıl’ın Yalnızlık ve Karanlık Teması(Yeni sekmede açılır)

Monna Rosa Şiir Analizi: Sezai Karakoç’un Aşk ve Melankolisi(Yeni sekmede açılır)

Anlatamıyorum: Kelimelerin Kifayetsiz Kaldığı Bir Duygu Yoğunluğu(Yeni sekmede açılır)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir