Millî Mücadele’nin maddi ve manevi temelleri, Türk milletinin bağımsızlık yolunda attığı adımların hem fiziksel hem de ruhsal boyutlarını içermektedir. Bu temel unsurlar, halkın psikolojik olarak direnişe hazırlanmasından askerî gücün toplanmasına, mali kaynakların organize edilmesinden lider kadronun oluşturulmasına kadar geniş bir alanı kapsamaktadır. Özellikle, Millî Mücadele’nin psikolojik hazırlık süreci, halkın moralini yükseltmek ve bağımsızlık azmini güçlendirmek açısından kritik bir öneme sahip olmuştur. Din adamlarının, liderlerin ve aydınların halkı mücadeleye katılmaya teşvik etmesi, direnişi güçlendiren en önemli etkenlerden biri olmuştur. Bunun yanında, askerî güçlerin birleştirilmesi, mali kaynakların toplanması ve Millî Mücadele’nin hedef ve prensiplerinin belirlenmesi, bu dönemin başarıya ulaşmasında etkili olmuştur. Bu unsurlar, Türk milletinin dayanışma ve azim içinde hareket ederek işgallere karşı verdiği mücadelenin yapı taşlarını oluşturmuştur. Millî Mücadele’nin maddi ve manevi temelleri, ulusal bağımsızlık ruhunun yeniden doğuşuna olanak sağlamış ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin atılmasında belirleyici olmuştur.
İçindekiler
- Millî Mücadele’nin Maddi ve Manevi Temelleri
- Millî Mücadele’nin Maddi ve Manevi Temelleri
- Psikolojik Hazırlık: Millî Mücadele’nin Zihinsel Temelleri
- Millî Mücadele’nin Psikolojik Hazırlık Evresinde Din Adamlarının Rolü
- Lider Kadronun Oluşturulması: Millî Mücadele’nin Stratejik Beyni
- Askerî Gücün Toplanması: Millî Mücadele’nin Temel Direği
- Millî Mücadele’nin Hedef ve Prensiplerinin Belirlenmesi
- Millî Mücadele’de Mali Kaynakların Hazırlanması
- Sonuç
- Yararlanılan ve Başvurulabilecek Kaynaklar
- Akademik Çalışmalar
- İlgili Bağlantılar
Millî Mücadele’nin Maddi ve Manevi Temelleri
Millî Mücadele’nin Maddi ve Manevi Temelleri
Giriş
Millî Mücadele’nin başarılı olmasında maddi ve manevi temeller, sürecin kilit taşlarını oluşturmuştur. Halkın bağımsızlık ruhunun diri tutulmasından askerî güçlerin toplanmasına, mali kaynakların organize edilmesinden lider kadronun oluşturulmasına kadar pek çok dinamik, bu mücadelede belirleyici rol oynamıştır. Psikolojik hazırlık ve din adamlarının desteğiyle güçlenen bu süreç, Türk milletinin kararlılığını ve azmini pekiştirmiştir.
Psikolojik Hazırlık: Millî Mücadele’nin Zihinsel Temelleri
Halkın Desteğini Kazanmanın Önemi
Millî Mücadele’nin başarıya ulaşabilmesi için yalnızca askerî ve maddi kaynaklar değil, aynı zamanda güçlü bir psikolojik hazırlık süreci de gerekliydi. Bu süreçte, işgal altındaki Anadolu halkının moralinin oldukça düşük olduğu bir dönemde, liderler ve aydınlar devreye girmiştir. Halkın bağımsızlık inancını pekiştirmek ve direnişe olan güvenini artırmak için stratejik iletişim yöntemleri uygulanmıştır.
Toplantılar ve Mitinglerin Rolü
Psikolojik hazırlık sürecinin en etkili araçlarından biri, düzenlenen toplantılar ve mitingler olmuştur. Halkın geniş katılımıyla gerçekleşen bu organizasyonlar, işgallere karşı toplumsal tepkiyi canlandırmıştır. İzmir’in işgaline karşı düzenlenen mitingler, bağımsızlık ruhunun yayılmasında dönüm noktası olmuştur. Bu etkinlikler, yalnızca halkın duygusal motivasyonunu artırmakla kalmamış, aynı zamanda uluslararası kamuoyuna da bir mesaj niteliği taşımıştır.
Bildirilerin Yaygınlaştırılması
Psikolojik hazırlık döneminde kullanılan bir diğer etkili yöntem, bildirilerin halka ulaştırılmasıdır. Halkı işgallere karşı bilinçlendirmek ve mücadeleye destek vermelerini sağlamak amacıyla yazılan bu bildiriler, hem moral kaynağı olmuş hem de halkın mücadelenin hedeflerini anlamasına katkı sağlamıştır. Bu bildiriler, özellikle Anadolu’nun farklı bölgelerine yayılarak halkın ulusal bilinçle hareket etmesini sağlamıştır.
Aydınların ve Liderlerin Rolü
Mustafa Kemal Paşa başta olmak üzere lider kadro, halkı psikolojik olarak hazırlamada büyük bir rol oynamıştır. Liderler, halka yönelik konuşmalarıyla bağımsızlık mesajını güçlendirmiş, mücadeleye olan inancı artırmıştır. Aydınlar, yazıları ve konuşmalarıyla halkın bağımsızlık ruhunu güçlendirmiş, işgal güçlerine karşı direnişi desteklemiştir.
Sonuç
Psikolojik hazırlık, Millî Mücadele’nin başarıya ulaşmasında kritik bir aşama olmuştur. Halkın zihinsel olarak direnişe hazırlanması, yalnızca bağımsızlık mücadelesini güçlendirmemiş, aynı zamanda ulusal dayanışmayı artırmıştır. Toplantılar, mitingler, bildiriler ve liderlerin etkili iletişimi, halkın bağımsızlık azmini canlı tutmuş ve mücadeleye olan desteği artırmıştır. Bu süreç, Millî Mücadele’nin temel motivasyon kaynağı olmuştur.
Millî Mücadele’nin Psikolojik Hazırlık Evresinde Din Adamlarının Rolü
Toplumsal Liderler Olarak Din Adamları
Millî Mücadele döneminde din adamları, halkın bağımsızlık mücadelesine katılımını sağlamak için önemli bir rol üstlenmiştir. Camiler, sadece ibadet yerleri olmaktan çıkmış, aynı zamanda halkın bir araya geldiği ve mücadele ruhunun canlandırıldığı alanlar haline gelmiştir. Vaazlar ve hutbeler aracılığıyla halk, işgal güçlerine karşı bilinçlendirilmiş ve bağımsızlık duygusuyla motive edilmiştir. Bu dönemde din adamları, işgallere karşı direnişi dini bir görev olarak vurgulayarak halkın direnişe katılmasını sağlamışlardır.
Vaazların Etkisi ve Dini Mesajların Gücü
Din adamları tarafından verilen vaazlar, Millî Mücadele’nin en etkili iletişim araçlarından biri olmuştur. Özellikle camilerde halka yönelik yapılan konuşmalar, işgale karşı bir direniş çağrısı niteliği taşımıştır. Bu vaazlarda, vatanın kutsallığı ve bağımsızlığın dini bir sorumluluk olduğu mesajı verilmiştir. Halk, din adamlarının liderliğinde bir araya gelerek işgallere karşı mücadele etme iradesini güçlendirmiştir. Dini mesajların gücü, toplumun her kesiminde yankı bulmuş ve direnişin moral kaynağı olmuştur.
Din Adamlarının Öne Çıkan İsimleri
Bu süreçte öne çıkan din adamları, halkın direnişe katılımını sağlamak için büyük bir özveriyle çalışmışlardır. Şeyhülislam Mustafa Sabri gibi isimler, mücadeleye destek veren vaazlarıyla halkın motivasyonunu artırmıştır. Bunun yanı sıra, köy ve kasabalardaki imamlar da halkın yerel direniş hareketlerine katılımını teşvik etmiş ve moral desteği sağlamıştır.
Camilerin Toplanma Noktası Olması
Camiler, sadece ibadet yerleri olmaktan çıkarak direnişin planlandığı ve duyurulduğu mekânlar haline gelmiştir. Halk, din adamlarının öncülüğünde camilerde bir araya gelerek işgalcilere karşı direnişi planlamış ve mücadeleye katılma kararı almıştır. Camiler, Millî Mücadele’nin örgütlenmesinde kilit bir rol oynamıştır.
Sonuç: Din ve Bağımsızlık Mücadelesinin Bütünleşmesi
Millî Mücadele döneminde din adamlarının üstlendiği rol, bağımsızlık mücadelesinin başarıya ulaşmasında kritik bir faktör olmuştur. Halkı manevi olarak güçlendiren bu liderler, Millî Mücadele’ye toplumsal bir destek sağlamış ve bağımsızlık azmini artırmıştır. Din ve bağımsızlık mücadelesinin bu dönemdeki güçlü bağı, Türk milletinin tarihindeki en önemli direniş hareketlerinden birini şekillendirmiştir.
Lider Kadronun Oluşturulması: Millî Mücadele’nin Stratejik Beyni
Kadronun Stratejik Önemi
Lider kadronun oluşturulması, Millî Mücadele’nin planlı ve etkin bir şekilde yürütülmesini sağlayan en kritik adımlardan biri olmuştur. Mustafa Kemal Paşa’nın liderliğinde bir araya gelen bu kadro, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine rehberlik eden stratejik kararları almış ve uygulamıştır. Askerî ve siyasi liderlerden oluşan bu ekip, Millî Mücadele’nin ana hatlarını çizerken, halkın güvenini ve desteğini kazanmayı başarmıştır.
Mustafa Kemal Paşa’nın Önderliği
Mustafa Kemal Paşa, lider kadronun hem birleştirici gücü hem de vizyoner lideri olmuştur. Paşa’nın deneyimi, öngörüsü ve halkla olan güçlü iletişimi, Millî Mücadele’nin başarıya ulaşmasında belirleyici bir rol oynamıştır. Mustafa Kemal, lider kadronun görev paylaşımını düzenleyerek her bir üyeyi stratejik noktalara yerleştirmiştir. Onun liderliğinde oluşturulan disiplinli yapı, direnişin etkili bir şekilde organize edilmesini sağlamıştır.
Kadronun Bileşimi
Lider kadro, askeri ve sivil unsurlardan oluşmuştur. İsmet İnönü, Fevzi Çakmak gibi askeri liderler, sahada direnişi yönetirken; Rauf Orbay ve Kazım Karabekir gibi isimler, siyasi ve diplomatik alanda önemli görevler üstlenmiştir. Bu isimler, Millî Mücadele’nin hem iç hem de dış politikalarında dengeyi sağlayarak mücadelenin hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunmuştur. Kadronun her üyesi, belirli bir uzmanlık alanına sahip olup bu uzmanlıklarını mücadeleye yansıtmıştır.
Planlı ve Kararlı Yapı
Lider kadronun disiplinli yapısı, Millî Mücadele’nin temel stratejilerinin uygulanmasında büyük bir başarı sağlamıştır. Kadronun üyeleri, alınan kararları planlı bir şekilde uygulayarak halkın desteğini sürekli kılmıştır. Özellikle savaş stratejilerinin belirlenmesi ve lojistik organizasyonlarının yapılması, bu disiplinli yapının önemli bir sonucudur. Bu kararlılık, direnişin istikrarlı bir şekilde ilerlemesini mümkün kılmıştır.
Halkın Güvenini Kazanma
Lider kadro, yalnızca stratejik kararlar almakla kalmamış, aynı zamanda halkın Millî Mücadele’ye olan inancını güçlendirmiştir. Kadronun her bir üyesi, halka yakın bir duruş sergileyerek mücadelenin bir halk hareketi olduğunu göstermiştir. Halkla kurulan bu güçlü bağ, mücadeleye olan katılımı artırmış ve Millî Mücadele’yi bir ulusal direniş hareketine dönüştürmüştür.
Sonuç
Lider kadronun oluşturulması, Millî Mücadele’nin başarısında belirleyici bir unsur olmuştur. Mustafa Kemal Paşa’nın liderliğinde bir araya gelen bu ekip, hem stratejik hem de taktiksel açıdan mücadelenin temel taşlarını oluşturmuştur. Kadronun disiplinli ve kararlı yapısı, bağımsızlık mücadelesinin planlı ve etkili bir şekilde yürütülmesine olanak sağlamış ve Türk milletinin geleceğini şekillendirmiştir.
Askerî Gücün Toplanması: Millî Mücadele’nin Temel Direği
Kuvayı Milliye’nin Doğuşu ve İlk Adımlar
Millî Mücadele’nin en önemli yapı taşlarından biri, işgallere karşı halkın oluşturduğu gönüllü direniş birlikleriydi. Kuvayı Milliye olarak adlandırılan bu hareket, Anadolu’nun dört bir yanından gelen gönüllülerin ve eski Osmanlı askerlerinin birleşmesiyle oluştu. Kuvayı Milliye, özellikle işgal güçlerinin Anadolu’da ilerlemesine karşı yerel direnişin simgesi haline geldi. Bu birlikler, düzenli ordunun kurulmasından önce halkın kendi imkanlarıyla gösterdiği özverili bir mücadele olarak tarih sahnesinde yer aldı.
Düzenli Ordunun Kurulması
Başlangıçta Kuvayı Milliye hareketi, işgalcilere karşı etkili bir direnç göstermiş olsa da düzensiz yapısı nedeniyle uzun vadeli bir strateji oluşturmakta zorlanıyordu. Bu nedenle Mustafa Kemal Paşa ve lider kadro, düzenli bir ordu kurma gerekliliğini vurgulamıştır. Düzenli ordunun oluşturulması, Millî Mücadele’nin başarısı için bir dönüm noktası olmuştur. Halktan toplanan askerlerle, Osmanlı’dan kalma tecrübeli subayların liderliğinde düzenli birlikler oluşturulmuş ve bu birlikler stratejik bir şekilde organize edilmiştir.
Halkın Desteği ve Gönüllü Katılım
Askerî gücün toplanmasında halkın desteği hayati bir öneme sahipti. Anadolu’nun birçok yerinde halk, gönüllü olarak Kuvayı Milliye’ye katılmış ve mücadeleye maddi manevi destek sağlamıştır. Kadınlar ve çocuklar dahil olmak üzere toplumun her kesimi, askerî birliklerin lojistiği, iaşe ve donanımı konusunda destek olmuştur. Halkın gösterdiği bu dayanışma, Türk milletinin bağımsızlık kararlılığını güçlendirmiştir.
Kuvayı Milliye’den Düzenli Ordunun Gücüne
Kuvayı Milliye’nin ortaya koyduğu direniş ruhu, düzenli ordunun kuruluşunda önemli bir motivasyon kaynağı olmuştur. Bu geçiş sürecinde, Kuvayı Milliye liderlerinin düzenli orduya entegre edilmesiyle mücadele daha planlı ve organize bir hale gelmiştir. Düzenli ordunun etkili bir şekilde oluşturulması, Millî Mücadele’nin askeri başarılarını artırmış ve halkın mücadeleye olan güvenini pekiştirmiştir.
Askerî Gücün Toplanmasının Tarihi Önemi
Askerî gücün toplanması, Türk milletinin bağımsızlık yolunda gösterdiği kararlılığın somut bir göstergesidir. Kuvayı Milliye’nin gönüllü hareketiyle başlayan süreç, düzenli ordunun kurulmasıyla profesyonel bir hale dönüşmüş ve Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi için güçlü bir temel oluşturmuştur. Askerî gücün toplanması, yalnızca işgallere karşı koymakla kalmamış, aynı zamanda Türk milletinin birlik ve dayanışma ruhunu yansıtmıştır.
Millî Mücadele’nin Hedef ve Prensiplerinin Belirlenmesi
Tam Bağımsızlık İlkesi
Millî Mücadele’nin temel hedefi, Türk milletinin tam bağımsızlığını sağlamak olmuştur. Bu ilke, sadece toprak bütünlüğünü korumayı değil, aynı zamanda ekonomik, siyasi ve kültürel bağımsızlığı da kapsayan geniş bir anlayışı ifade etmiştir. Tam bağımsızlık hedefi, işgaller karşısında milletin direniş azmini güçlendirmiş, mücadeleyi sadece bir askeri hareket olmaktan çıkararak ulusal bir direniş haline dönüştürmüştür. Mustafa Kemal Paşa ve lider kadrosu, tam bağımsızlığın elde edilmeden Türk milletinin özgürlüğüne kavuşamayacağını vurgulamışlardır.
Milli Egemenlik ve Halkın Gücü
Milli egemenlik, Millî Mücadele’nin diğer bir temel prensibi olarak ön plana çıkmıştır. Bu ilke, halkın kendi kaderini tayin etme hakkını ifade etmiş ve Osmanlı Devleti’nin merkezden yönetilen monarşik yapısına bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılması, milli egemenlik ilkesinin somut bir göstergesi olmuş, halkın iradesinin temsil edildiği bir mekanizma olarak bağımsızlık mücadelesinin merkezi haline gelmiştir. Halkın iradesine dayalı bir yönetim anlayışı, direnişe olan desteği artırmış ve mücadeleye katılımı teşvik etmiştir.
Türk Milletinin Onurunun Korunması
Millî Mücadele’nin bir diğer önemli hedefi, Türk milletinin onurunun ve saygınlığının korunması olmuştur. İşgal güçlerinin Türk milletini küçük düşürmeyi amaçlayan politikaları, halk arasında büyük bir tepkiyle karşılanmış ve ulusal direnişi tetiklemiştir. Türk milletinin onurunu koruma hedefi, bağımsızlık mücadelesinin moral ve motivasyon kaynağı olarak halkın mücadeleye bağlılığını artırmıştır.
Birlik ve Dayanışma Prensibi
Millî Mücadele’nin hedefleri arasında, halkın birlik ve dayanışma içinde hareket etmesi de önemli bir yer tutmuştur. Anadolu’nun farklı bölgelerinde yaşayan halk, bağımsızlık hedefi doğrultusunda birleşerek işgallere karşı ortak bir tavır sergilemiştir. Bu birlik ve dayanışma, mücadeleye olan güveni artırmış ve bağımsızlık sürecini hızlandırmıştır.
Sonuç
Millî Mücadele’nin hedef ve prensipleri, bağımsızlık yolunda halkın direniş azmini pekiştiren, birlik ve dayanışmayı artıran temel unsurlar olmuştur. Tam bağımsızlık, milli egemenlik ve Türk milletinin onurunun korunması gibi hedefler, mücadeleyi bir zaferle sonuçlandıran kararlılığın kaynağı olmuştur. Bu prensipler, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde yalnızca bir hedef değil, aynı zamanda birer rehber olmuştur.
Millî Mücadele’de Mali Kaynakların Hazırlanması
Ekonomik Zorlukların Gölgesinde Bağımsızlık
Millî Mücadele, yalnızca askerî ve siyasi bir mücadele değil, aynı zamanda ciddi ekonomik zorlukların üstesinden gelinerek kazanılmış bir bağımsızlık savaşıdır. İşgaller ve savaş nedeniyle Osmanlı Devleti’nin ekonomisi büyük bir çöküş yaşamış, halk maddi açıdan oldukça zor durumda kalmıştır. Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen Türk halkı, bağımsızlık mücadelesine mali destek sağlamak için büyük bir dayanışma örneği göstermiştir.
Halkın Katkıları ve Bağışlar
Millî Mücadele’nin mali kaynağını oluşturan en önemli unsurlardan biri, halktan toplanan bağışlar olmuştur. Anadolu’nun farklı bölgelerinde düzenlenen yardım kampanyalarıyla halk, elindeki sınırlı imkanlarla mücadeleye destek vermiştir. Kadınlar, değerli ziynet eşyalarını bağışlamış, çiftçiler ürünlerinin bir kısmını orduya tahsis etmiştir. Halkın bu fedakarlıkları, Millî Mücadele’nin finansmanında kritik bir rol oynamıştır.
Vergiler ve Mali Düzenlemeler
TBMM, mali kaynakların artırılması ve düzenli bir şekilde yönetilmesi için çeşitli vergi düzenlemeleri getirmiştir. Olağanüstü şartlar nedeniyle bazı vergiler artırılmış, özellikle zengin kesimden alınan katkılar artırılarak mücadelenin finansmanı sağlanmıştır. Vergi gelirleri, askeri harcamalar ve lojistik ihtiyaçlar için kullanılarak direnişin sürdürülebilirliği sağlanmıştır.
Halk Dayanışması ve Kurumsal Katkılar
Mali kaynakların toplanmasında, yerel cemiyetler ve kurumlar da etkin bir şekilde rol almıştır. Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri, halkın bağışlarını toplayarak direnişe aktarmış, bu sayede yerel direniş hareketleri ekonomik olarak desteklenmiştir. Ayrıca, İstanbul’dan Anadolu’ya gönderilen mali yardımlar, mücadelede önemli bir destek sağlamıştır.
Mali Kaynakların Yönetimi
Toplanan mali kaynakların etkin bir şekilde kullanılması, Millî Mücadele’nin başarısı için hayati öneme sahip olmuştur. Mustafa Kemal Paşa liderliğindeki TBMM, bu kaynakların doğru ve düzenli bir şekilde dağıtılmasını sağlamıştır. Orduya yapılan harcamalar, lojistik destekler ve halkın ihtiyaçlarının karşılanması için kaynaklar titizlikle kullanılmıştır.
Sonuç
Millî Mücadele’nin mali temelleri, halkın dayanışma ruhu ve TBMM’nin mali stratejileriyle oluşturulmuştur. Halkın fedakarlıkları ve mali katkıları, bağımsızlık mücadelesinin en büyük destekçilerinden biri olmuştur. Bu süreç, Türk milletinin ekonomik zorluklara rağmen bağımsızlık idealinden vazgeçmediğini göstermektedir. Mali kaynakların etkin yönetimi, Millî Mücadele’nin başarısında belirleyici bir rol oynamıştır.
Sonuç
Millî Mücadele’nin maddi ve manevi temelleri, sürecin başarılı bir şekilde yürütülmesini sağlamıştır. Psikolojik hazırlık, lider kadronun çalışmaları, askerî gücün toplanması ve mali kaynakların organize edilmesi, bu mücadelenin temel taşları olmuştur. Türk milletinin dayanışması ve kararlılığı, bağımsızlık yolunda tarihi bir zaferin kazanılmasını mümkün kılmıştır.
Yararlanılan ve Başvurulabilecek Kaynaklar
- Acun, F., Sofuoğlu, A., Yılmaz, M., Anzerlioğlu, Y., Doğaner, Y., Gökgöz, S. S.,…Aktaş, Ö. (2015). Atatürk ve Türk İnkılap Tarihi. Ankara: Siyasal Kitabevi.
- Akandere, O. (1999). “11 Nisan 1920 (1336) Tarihli Takvim-i Vekayi’de Kuvayı Milliye Aleyhinde Yayınlanan Kararlar”. Atatürk Yolu Dergisi, 24, 417-467.
- Helmreich, P., C. (1996). Sevr Entrikaları, Büyük Güçler, Maşalar, Gizli Antlaşmalar ve Türkiye’nin Taksimi. İstanbul: Sabah Kitapları.
- İnuğur, N. (1992). Türk Basın Tarihi. İstanbul.
- Kılıç, S. (2016). “İstiklal Harbinde Sovyetler Birliği’nden Gelen Yardımlar”. DTCF Dergisi, 56(1), 124-143.
- Kocabaşoğlu, U., & Akar, A. (2019). Mütareke ve Milli Mücadele Basını. İstanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.
- Müderrisoğlu, A. (2013). Kurtuluş Savaşı’nın Mali Kaynakları. Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi.
- Tekeli, S. (2002). Atatürk ve Anadolu Ajansı. İstanbul.
- Yalçın, D., Süslü, A., Turan, R., Akbulut, D. A., Akbıyık, Y., Köstüklü, N.,…Avcı, C. (2000). Türkiye Cumhuriyeti Tarihi (Cilt I). Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi.
- Yurtsever, S. (2013). Milli Mücadele Dönemi İstihbarat Faaliyetleri: Örnek Olay İncelemeleri (1919-1922). Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi.
Akademik Çalışmalar
- Şavkılı, C., & Aydın, T. (2023). Millî Mücadele’nin Güney Cephesi’nde İaşe ve İkmâl Faaliyetleri. Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, (59), 171-205.
Erişim Linki - Keskin, Ö. A. (2023). İstiklal Marşı’nın Millî Mücadele’deki Yeri ve Marş’ın Yazıldığı Dönemin İstikbal Gazetesindeki Yansımaları. Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 13(1), 41-59.
Erişim Linki - Gökçen, S. (2019). Millî Mücadele’nin Lider Kadrosu ve Millî Hâkimiyeti Tesis Çabaları. Düşünce Dünyasında Türkiz, 10(51), 65-80.
Erişim Linki - Önder, M. (2012). Millî Mücadele Yıllarında Atatürk, Dini Yayınlar ve Din Adamları. Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 17(1), 0-0.
Erişim Linki - Yılmaz, M. N. (2019). Değerler Eğitimi Açısından Millî Mücadele’yi Anlatmanın ve Aktarmanın Önemi. Belgi Dergisi, 3(2), 1-15.
Erişim Linki
İlgili Bağlantılar
Mustafa Kemal Paşa ve Millî Mücadele’nin Hazırlık Safhası(Yeni sekmede açılır)
Kongreler ve Millî Teşkilatlanma Dönemi: Türk Milleti(Yeni sekmede açılır)
Millî Mücadele’de Basın ve Anadolu Ajansı’nın Rolü(Yeni sekmede açılır)